Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’nın 116. maddesinin verdiği yetkiyle 18 Haziran’da yapılması gereken cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin 14 Mayıs’ta yenilenmesine ilişkin karara imza attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde seçimlerin yenilenmesi kararına imza atmasının ardından açıklamalarda bulundu. 18 Haziran’da yapılması gereken cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin yenilenmesine ilişkin kararı, Anayasa’nın 116’ncı maddesinin verdiği yetkiyle 14 Mayıs’ta imzaladığını belirten Erdoğan, “Bu kararın ardından yayımlanacak olan Resmi Gazete’de yer alan habere göre Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 2 aylık seçim takvimini başlatacak.Buna göre milletimiz 2 ayın ilk Pazar günü olan 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçmek için sandık başına gidecek. Seçimlerin yenilenmesi kararımızın ülkemize, milletimize, TBMM’ye ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını dilerim.” söz konusu.
Yılbaşının hemen ardından seçim tarihinin 14 Mayıs olarak güncellenmesi kararını kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, “Seçim tarihini yaklaşık bir ay ileri taşımamıza neden olan sebeplerden bazıları şunlar oldu; her şeyden önce, 18 Haziran, milyonlarca yıl önce. Gencimizin geleceğini ilgilendiren üniversite sınav takvimine denk gelen bir tarihti. Yine bu tarih, Türkiye’den ve yurt dışından yüzbinlerce vatandaşımızın hac ibadetini gerçekleştirmek için mübarek topraklara gittiği bir döneme denk geliyor. Böylelikle milyonlarca vatandaşımız bu yıl memleketlerine veya tatil yerlerine gidecekti. Bu sebeplerle milletimizin iradesinin sandığa yansıması için 18 Haziran’ın sağlıklı bir tarih olmadığını değerlendirdik. Alternatif olarak 14 Mayıs tarihini önerdik. Benim demokrasi geçmişim Kendisi açısından da anlamlı bir yıl dönümüne denk gelen bu tarihin milletimiz tarafından iyi karşılandığını biliyoruz.” Yaşanan şok, seçim ve seçim tarihi tartışmalarını gündemimizden çıkardı. ‘Yüzyılın felaketi’ olarak nitelendirilen bu deprem, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis, Adana ve Elazığ illerimizde can ve mal kaybına neden oldu. Ağır kış şartları, bozuk altyapı ve 500 kilometrelik yıkım alanının büyüklüğü depremin ilk günlerinde işimizi çok zorlaştırsa da ya yol bularak ya da yol açarak halkımızın yardımına koştuk. yol. Geniş bir alanda hissedilen ve bu 11 ilde yaşayan 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkileyen depremde 47 binden fazla insanımız hayatını kaybetti, 115 binden fazla insanımız yaralandı. Şehirlerimizi yerle bir eden bu afette milyonlarca vatandaşımız evini kaybederken, milyonlarca vatandaşımız da sürekli sarsıntılar nedeniyle evlerine giremez oldu. Felaketin ilk anından itibaren devlet ve millet olarak tüm gücümüzle ve imkanlarımızla depremzedelerimizin yanında olduk. Afet gününden bu yana sadece cumhurbaşkanı, bakanlıklar, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, gönüllüler ve dost ülkelerden gelen kardeşlerimizle beyin sarsıntısını hallettik. Arama-kurtarma çalışmalarının tamamlandığı yerlerde hızlı bir şekilde enkaz kaldırma ve yeni konut inşaatı çalışmalarına başladık. Bölgede yaşayan halkımızın yeme içmeden barınmaya kadar temel ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmaları kurduk ve geliştirdik. Sayıları hızla artan konteyner kentlerimiz ile zor koşullarda hayata tutunmaya çalışan depremzedeler için nispeten daha uygun barınma imkanları sağlıyoruz. İlk etapta 244 bin konut ve 75 bin köy konutundan oluşan 319 bin haneyi bir yılda tamamlayarak hak sahiplerine hızlı bir şekilde teslim etmektir. Toplamda 800 bini aşkın konutun bulunduğu, yıkılan, yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı 270 bin binayı depremde hasar gören şehirlerimizi sıfırdan inşa etmek temel hedefimiz. Yapım ve restorasyon faaliyetlerimizi kadim kent geleneklerimizi, tarihi ve kültürel değerlerimizi koruyan bir anlayışla yürütüyoruz. Tüm bu evleri adım adım tamamlayarak 3,5 milyon insanımıza yeni, inançlı ve huzurlu yaşam alanları yaratana kadar durmadan çalışmaya kararlıyız. Aynı şekilde ülkemiz genelinde hayata geçirdiğimiz kentsel dönüşüm projeleriyle de afete dayanıklı şehirlerin inşasına hız veriyoruz. Tüm dikkatimizi depremin yaralarını sarmaya ve şehirlerimizi yeniden inşa edip dirilterek bir an önce insanımıza kavuşturmaya verirken; Seçim takvimi işlemeye devam ediyor. Ayrıca bu süreçte dünyada eşi benzeri görülmemiş bir yıkımın yaralarını saracak bir programı hayata geçirmemiz gerekiyor. tek başına bu tehdidin ne kadar gerçek, büyük ve endişe verici olduğunu göstermeye yeterlidir. Ülkenin bir yanı can kaybı ve yıkımın altından feryat ederken, bir kesimin kendi siyasi hesapları uğruna pervasızlığının yükünü milletimize yükleyemeyiz. Kabine toplantımızın ardından yaptığımız açıklamada da belirttiğim gibi, Türkiye’nin zaman kaybına, oyalanmaya, enerjisini gereksiz yere harcamaya tahammülü yoktur. Depremzedelerimizin yaralarını sarmak, afetin tüm izlerini silmek, şehirlerimizi yeniden inşa etmek, üretim ve istihdamı yeniden artırmak için ülkemizin bir an önce seçim gündemini geride bırakması şarttır. Bu anlayışla ve Anayasa’nın bize verdiği yetkiyle, daha önce açıkladığımız seçimleri 14 Mayıs’ta yenileme kararımızı ortaya koyuyoruz. Az önce imzaladığımız kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte YSK seçim takvimini hazırlayıp ilan edecek. ve bugün mutlaka iki nüsha olarak yayınlanacaktır. Bu vesileyle olayın ne kadar hızlı ilerlediğini bir kez daha hatırlatmak isterim.” ‘ANA MUHABİFİN SIRADAKİ KONUŞMALARINI DİNLİYORUM’ Garip konuşmalarını dinliyorum. Biliyorsunuz bölgeye gittiğimizde 2. günümüz; İlk gün arkadaşlarım deprem bölgesindeydi.Bürokratlarımız, teknokratlarımız hepsi deprem bölgesindeydi ve tüm bunlarla birlikte belediye başkanlarımız da deprem bölgesindeydi. .ve 2. gün hızlı bir şekilde deprem bölgesine ulaştım.Böyle bir turu tamamladıktan sonra 2. tip Cumhur İttifakı olarak Devlet Bey ile buralarda dolaşmaya başladık.ve yine Destici Bey ile 2. aynı şekilde.Kırıldık,üzüldük hanım konuşuyor.sizin konuştuğunuz kadar değil.o bir hatay milletvekiliydi.hatay milletvekili olmak sizi bir yere kadar bağlıyor.ama hatay milletvekili olmanın ötesinde cumhurbaşkanı olarak , çalışmalarımıza aynı anlayışla devam ettik, devam edeceğiz ve devam edeceğiz. Sadece Hatay’da değil 11 ilin 11’inde etkinlik var” dedi. “Partimize adaylık başvurusunda bulunacak herkes öncelikle AFAD’ın beyin sarsıntısı yardım hesaplarına asgari miktarı ilgili birimimizin belirleyeceği bağışta bulunacak. Bu kararın diğer partilere örnek olacağına inanıyorum. Türkiye bakamaz. 6 Şubat depremlerinin yıkıntılarını kaldırmadan, ekonomik, sosyal ve manevi kayıplarını telafi etmeden güvenle geleceğini Türkiye için şimdi diyerek 14 Mayıs’ı izlerini silecek güzel bir yarışa dönüştürmek istiyoruz. Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak bizimle yarışacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilme mücadelesi verecek herkesten bu samimi çağrıya destek bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak bu seçim için hazırladıkları tüm müzikleri yasakladıklarını ve müziksiz bir kampanya yürüteceklerini de söyledi. Erdoğan’ın konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesine ilişkin kararı Resmi Gazete’nin mükerrer nüshasında yayımlandı.
