Haber

7,7 Büyüklüğünde Deprem 10 İlde… Hatay’da Mithat Sancar: “Burası Kaderine Terk Edilmiş Görünüyor. Burada Devlet Ve Kuvvet Yok”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kahramanmaraş’ta iki büyük depremin vurduğu illerden biri olan Hatay’da; “Antakya tamamen kaderine terk edilmiş durumda. Geçmiş bölgelerde yıkılan çok bina gördük ama bir kurtarma çalışması yok. İnsanlar sokakta, barınak, ısınma yok. Su yok, çadır yok, ekmek yok, yemek yok. Burası kaderine terk edilmiş görünüyor. Devlet ve güç. Burada değil” dedi.

Kahramanmaraş merkezli, dün 04.17 ve 13.24 saatlerinde; 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki büyük deprem meydana geldi. Sarsıntı 10 ilde yıkıcı etkiler yaptı. Malatya da depremden ağır şekilde etkilendi. 19.50’de; Depremlerde 4 bin 544 kişinin hayatını kaybettiği, 26 bin 721 kişinin de yaralandığı açıklandı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, depremin etkili olduğu Adana ve Hatay’ı ziyaret etti. HDP Eş Genel Başkanı ve Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Hüseyin Kaçmaz ve Sosyalist Ezilenlerin Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı ile Hatay, Adana ve Mersin il eşbaşkanları da eşlik etti.

Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi’nde yıkılan binaları inceleyen Sancar, vatandaşların sıkıntılarını dinledi.

Yapılan incelemelerin ardından açıklama yapan Sancar, şunları söyledi:

“BU YER KENDİ FABRİKASINA BIRAKILMIŞ GÖRÜNÜYOR; BURADA DEVLET YOK, GÜÇ YOK: Buraya geldiğinizde depremin etkisini çok daha direkt olarak görebilirsiniz. Kendi gözlerimizle gördük, acı yıkım çok büyük ve şehir metruk. Antakya tamamen kaderine terk edilmişti. Geçmiş bölgelerde yıkılan çok bina gördük ama kurtarma çalışması yok. İnsanlar sokaklarda ve barınak ya da ısınma yok. Su yok, çadır yok, ekmek yok, yemek yok. Burası kendi iyiliği için terk edilmiş görünüyor. Burada devlet ve iktidar yoktur. Acı var, öfke var. Mümkün olan en büyük dayanışma çabasına sahibiz.

TÜM İMKANLARIMIZLA BİRLİKTE YARALI OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ: Yardımların her şekilde engellenmeye çalışıldığını da görüyoruz. 1999 Gölcük Depreminde yaraların sarılmasına en büyük katkıyı sivil dayanışma yaptı. Ama artık izin verilmiyor. Yine de halklarımızı kucaklaşmaya, birbirimizin yaralarını sarmak için el uzatmaya davet etmeye devam ediyoruz. Yaraları birlikte sarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ama felaketin boyutları çok büyük.

YARALARIMIZI HEP BİRLİKTE SOLUCAĞIZ: Deprem bir doğal afettir ama onu toplumsal bir felakete ve insanlık dramı haline getiren yönetimlerdir. Acil yardım ve müdahale çalışmaları hızlı bir şekilde organize edilseydi, bu kadar büyük bir can kaybı olmazdı. Ülkenin kaynakları, insanların insanca yaşaması ve bu tür felaketlerin önlenmesi için kullanılsaydı, tahribat ve kayıpların boyutu bu kadar büyük olmazdı. Büyük bir misyonumuz var. Bu ülkede yaşayan insanlar birbirlerine el uzatarak dayanışmayı en üst düzeye çıkarıyor. Elimizdeki en etkili yol bu. Yaralarımızı birlikte saracağız.

BU ÜLKEYİ BU YIKIMDAN HEP BİRLİKTE ÇIKARMAK HEPİMİZİN BORCUDUR: Bu sistemin yıkımlarını hep birlikte kaldıracağız; Yıktığı bu yerleşimleri ve yaşamları hep birlikte inşa edeceğiz. Bu düzenlemenin bu yıkımı sürdürmesi değil, bizim çabamız ve dayanışmamızla mümkün olacaktır. Şimdi dayanışma zamanı. Acı gerçekten çok büyük. Acıyı dilinize getirecek kelimeleri bulmak bile zor. Dayanışma diyoruz. En üst düzeyde dayanışma bizim çıkış yolumuzdur. Biz de burada acıyı paylaşmak ve dayanışma çabalarımızı halkımıza iletmek için buluyoruz. Halkımıza veda ediyoruz. Kayıplarımız için başsağlığı diliyor, geride kalanlara sabır ve sabırlar diliyoruz.”

Kaynak: ANKA / Yeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu